24 Mayıs 2008 Cumartesi

24 MAYIS 2008


20 Mayıs 2008 Salı

20 MAYIS 2008



EMZİRME TECRÜBELERİM
Bebeğim daha doğar doğmaz emmeye başladı, tabi yarım yamalak. Bir türlü doğru ritmi yakalayamamıştık . Hastanedeki hemşire "2 saatte bir emziriceksin, daha sık emzirirsen gaz olur, bebeğin gaz sancısı çeker" demişti.  Halbuki bence ilk 40 gün bebek ne zaman isterse o zaman emzirilmeli. Çünkü her bebeğin emme hızı, doyma süresi farklı. Ayrıca bebekler sadece karınlarını doyurmak için emmiyor güven duygusu için de emiyor. Görümcemin dediğine göre bebekler, annelerinin onların bir uzvu- organı olduklarını düşünürlermiş. Yani karnımızdan çıkan bu ufaklıklar bizi sadece onlarla beraber yaratılmış birer varlık olarak düşünüyorlar:))
Emzirme süresi için 20 dakika bir göğüs 20 dakika bir göğüs olmazk üzere 40 dakika demişlerdi. İlk bir kaç gün böyle emzirdim. Göğsümden kolostrum denen şeffaf kahverengi bir süt geliyordu. 1 haftanın sonunda bu süt beyazlaştı ve göğüslerim daha hissedilir şekilde dolmaya başladı. Fakat benim çocuğuma özel bir sorun başladı. Bebeğim emmeye basladıktan birkaç saniye sonra "guk guk " hava yutma sesleri ile tıkanıp ağlamaya başlıyordu. Bu nedenle emmeyi yarıda kesip ağlamaya başlıyordu. Tabiki doymadığı için birazdan tekrar emmek istiyordu. Lohusa yorgunlundan ben bu sık emme arzusunu yeterince karşılayamadığım için çocuğum devamlı ağlıyordu. Biz yok gaz sancısı yok huzursuz diyerekten bunu anlamaya çalışıyorduk.
İlk hafta kontrolümüzde doğum kilosu olan 3300 gr ı yakaladığından bu emme süresi sorununu çok takmıyorduk. Ama 3. hafta kontrolümüzde hiç kilo almadığını gören doktorumuz günde 60ml x 4 şeklinde mama takviyesi verdi. Tabiki doktorumuz sütümün az geldiğini düşünerek bunu önerdi. Ancak bebeğim devamlı hava yuttuğu için göğüslerimi hiç boşaltamıyordu. Neyse mama takviyesine başladığımızda çok tereddütlerim vardı. Bebeğimi sadece emzirmek istiyordum. Eğer biberonla mamaya alışırsa bir daha beni istemez sanıyordum ki bu çoğu bebek için böyle.  Ama benim bebeğim biberonu reddediyordu. Bir türlü biberonu almıyordu. Almadığımız biberon tipi kalmadı. Çok stres olmuştum. Sonunda Aventin bir biberonunu yarım yamalak alır gibi oldu. Onunla ağlata ağlata günde 4 defa mama vermeye başladık. Tabi mama saatinden önce iştahı kapanmasın diye emzirmiyordum. Ne büyük hatalar.....
İki hafta sonra bu hava yutma meselesini daha detaylı anlamak için bir çocuk gastroloğuna gittik. Bana inek sütü allerjisi olabileceğini , benim inek sütü diyeti yapıp sadece emzirmemi söyledi. Fakat ben aralara mama soktuğum için sütüm yetmedi. Birazda moral bozukluğu derken bir hafta sonunda birden sütüm kesildi. Bebeğim durmadan memede duruyordu. Süt gelmiyordu ama devamlı memedeydi. Sütümün tekrar gelmesi için geceleri kalkıp 1 saat boyunca göğüslerimi sağıyordum. Bunu yaparken elektrikli bir pompa kullandım. Ve bu çabanın karşılığında sütüm tekrar geldi. Bebeğim yine hava yutuyordu ama midesindeki gaz çıkınca tekrar emmeye devam ediyordu. Bu şekilde sık aralıklarla hatta devamlı emiyordu:))))

16 Mayıs 2008 Cuma

9 MAYIS 2008 - ŞAN BEBEK DOĞDUUUUU




İLK KUCAĞIMA ALMAM
Doğum gerçekleştikten sonra bebeğimi içeri çocuk doktoruna teslim ettiler ama ağlama sesi geliyordu. Bu sırada doktorum zor bir doğum olduğunu, çok yırtığım olduğunu söyledi . Bir sandalye ile önüme oturup plasentanın gelmesini bekledi. Plesantayı görünce çok şaşırdım . Nerdeyse bebek kadar bir et parçası çıkardı içimden . Sonrada başladı dikişlere. İnanın hiçbirşey hissetmedim. Doğum korkularımdan en büyüğü bu yırtıklardı ama onları ne yırtılırken ne de dikilirken hiç hissetmedim. Dikişlerim bittiğinde çıplak oğlumu yeşil bir beze sarılmış şekilde kucağıma  verdiler. O anı hiç unutamam. Hayatımda gördüğüm en güzel şeydi. Hiç tahmin etmediğim bir tipi vardı. Çok beyazdı, birsürü saçı vardı ve rengi yeryer kızıl yeryer kumral röfleli gibiydi. Özellikle kızıl favorilerini hatırlıyordum. Sivri bir çenesi , topak bir burnu vardı. Cin gibi bakıyordu. Kesik kesik ağlıyordu. Odayı toplayan hastabakıcıya bu kadar tatlı bir bebek gördün mü diye sordum ama pek ilgilenmedi:)))) Sonra hemşire nasıl emzireceğimi söyledi. Yarım yamalak bir emzirme seansı oldu ve onu tekrar içeri kıyafetlerini giydirmek için götürdüler. Kuzucumm....

DOĞUM YAPMAM
Tahmini doğum tarihine 9 gün kala eşim eve geldiğinde, o gün evden hiç çıkmayışımı bahane ederek sahile gitmek istedim. Saat 19 gibi sahildeki bir kafede oturduk. Bir adet meyvalı soda içip eve döndüm. Gene bilgisayarın basına oturup takip ettiğim forumlarda doğum yapanların hikayelerini okumaya başladım. Wc ye gitmek için ayağa kalktığımda altıma kaçırdım sandım . Klozete oturduğumda hala idrar kaçırma olduğunu düşünüyordum ve eşime seslenip çamaşır getirmesini istedim. O  sırada pembe bir damla farkettim . Kanamam oluyordu. Doğum başlangıcı ile ilgili herşeyi okumuştum internette ama kanama olunca ne olduğunu bilmiyordum. Paldır küldür doktoru aradık. Doktor hemen doğumhaneye gitmemi söyledi. Kendisi doğumhanedeki nöbetçi doktorlardan ne durumda olduğunu öğrenecek ona göre gelecekti doğumhaneye. Dışarıdan soğukkanlı ama içeriden panik şekilde arabalara doluştuk. 45 dklık yolculuğumuzda sancılarım başladı. 4 dakikada bir adet sancısına benzer bir sancı gelip gidiyordu. Bu sırada ara ara suyum boşalıyordu. Hastaneye vardığımızda durumumda bir değişiklik yoktu beni doğumhanede büyükçe bir odaya aldılar. Yakınlarımdan kimseyi içeri göndermediler. Keşke cep telefonumu alsaydım. Tuhaf bir yataktı yattığım şey. Alt kısmı çıkarılınca doğum masasına dönüşüyordu. Acildeki doktorlara kendi doktorumu çağırmalarını hemen epidural yapmalarını söyleyip duruyordum. Ama onlar önce durumumu öğrenmek istediklerini söylediler. Yani açıklığımın ne kadar olduğu, bebeğin doğum kanalının neresinde olduğu gibi. Açıklığım zaten önceden 3 cm olduğu için açıklığımın en azından epidural için gerekli olan 4 cm e ulaştığını tahmin ediyordum.  20 dk nts den sonra açıklık muayenesi için gelip yatağı ayarladılar. Açıklığım 4 cm di, bebek olması gereken yerden daha yukarıdaydı veeee ağrılarım gittikçe şiddetleniyordu. Anestezi uzmanlarını arıcaz dediler ama ne zaman aradılar bilmiyorum çünkü çok geciktiler. 
Tam karşımdaki duvarda bir saat vardı devamlı o saate bakıyordum bir sonraki sancıya kadar ne kadar vaktim var onu hesaplıyordum . Hastaneye geldiğimde saat akşamın 9 uydu . Ve saat 10 olduğunda epidural hala yapılmamıştı ve sancılarım çok şiddetlenmişti. Saat 11:30 a kadar çektiğim acıyı tarif edemem.  Tek başıma o koca odada bağırıp duruyordum. Doktorlar gelip "bağırma diğer hastaları etkiliyorsun" diyorlardı. Saat 11:30 da epiduralci doktor geldi. Aşırı sakin bir adamdı. Ben kıvranırken bana mesleğimi yaşımı şunu bunu soruyordu. Daha sonra belime ilaç vermek için kateder gibi birşey taktı ve bunu takarken sakın kıpırdama diyordu. Ama sancım gelince duramıyordum bu yüzden sancının geçmesini bekliyorduk. Epidural verildikten 1 saat sonra etki eder diye biliyordum ama öle olmadı 5 dk içinde rahatladım. Sadece kasılmaları hissediyordum. Saat 12 yi geçtiğinde doktorlar gelip sancılarımın durumunu sordular. Ben de tekrar ağrı kesiciye gerek olmadığını söyledim ama keşke isteseymişim. Çünkü 10 dakika sonra sancılarım tekrar belirginleşti. Saat 00:30 da nihayet doktorum geldi. Bana açıklığımın 7 cm olduğunu fakat ıkınma gerektiğini söyledi sanırım bebek daha doğum kanalına girmemişti. Ve bana ıkınmamı söyleyip odayı terk ettiler. Ben kendimi artık kötü hissetmeye başlamıştım. Bırak ıkınacak elimi kıpırdatıcak halim yoktu. Epidural istediğimde "eğer seni uyuşturursak doğumu uzatırız " dedi doktorum. Bunun yerine suni sancı verdiler . Artık salmıştım kendimi ikimizde ölsek umrum değildi. Sanırım o arada belimden omzuma uzanan hortumun ucundan ağrı kesici de verildi. Neyse artık doğuma başlamıştık. Doktor ıkınmamı söylüyordu ama ben kendi kendime ıkındığım için çabuk pesediyordum. Doktorlardan birinin sancı geldiğinde karnıma bastıracağını söyledi doktorum. Ben eliyle bastıracak sandım ama adam tam sancı geldiğinde tüm bedeniyle üzerime abandı. Bu işlem 3-4 kere oldu sonunda doktorum bebeği vakumla alacağını söyledi . Birara benim doktorumun diğer doktorlara " şansımızı deneyeceğiz" dediğini duydum. İşte o zaman çok korktum ,bir anda kendimi kaybedeceğimi , ameliyata alacaklarını , uyandığımda bebeğimi kaybettiğimi söyleyeceklerini düşündüm. Artık bu korkudan mı vakumdan mı bilmiyorum. Doktor karnıma abandı, alttan vakumun sesini duydum, kendim ıkındım derken birden içimden onu çektiklerini hissettim. Hafif mavimsi kırmızımsı renkli birsürü sıvılarla ve karnındaki gri- beyaz kordonla başaşağı karşımda duruyordu.